2024 yerel seçimleri kapıda…

Uzun zamandır spor üzerine kalemi elime almamıştım. Malumunuzdur Gerçek Spor Program Moderatörlüğü yaptığım için çok fazla köşe yazmaya fırsatımız olmuyordu.

Sezon değerlendirmesi yapacak olursak Bölgesel Amatör Lig’in başarılı takımı Kozlu Belediyespor’dur. Süper Amatör Lig’in ise tartışmasız başarılı takımı Alaplı Belediyespor’dur. Herkese göre başarı göreceli bir kavramdır. Süper Amatör Lig’de Ereğli’nin gençleriyle bir şeyler yapmak için yola çıkan Akınspor gönüllerin şampiyonudur. Ancak Ereğli’nin gençleri şampiyon olamadıkları için başarılı görünmüyor olabilirler.

Ereğli 1. Amatör Kümenin en başarılı takımı da kimse kusura bakmasın başkanı olduğum takım Zonguldak Ereğli Spor’dur. Gerek altyapı’daki başarısı gerek A Takım düzeyinde kısıtlı imkanlarla play-off oynaması Zonguldak Ereğli Spor’u başarılı yapmıştır. Tabiki başarının mimarlarından Gürkan Eren hocamı da ayrıca kutlarım.

Uzun uzun her takım ve her lig için sezon değerlendirmesi yapacağım. Ama bu yazımı Ereğli Belediyespor’a nacizhane tavsiyelerde bulunarak bitirmek istiyorum.

Ereğli Belediyespor 18 Mayıs’ta kongresini yaptı. Halil Bozkuş gibi artık tecrübeli bir yönetici ve futbolda yoğrulmuş futbola gönül vermiş bir isim olan Akın Katı ile beraber yeni bir denizlere yelken açıyorlar. Akın başkan umarım bazı şeylerden ders çıkartarak daha sakin ve dikkatlice adımlar atacaktır diye düşünüyorum. Süper Amatör Lig Bölgesel Amatör Lig’e benzemez.

Ya bu denizde yine boğulacaklar ya da deniz ve deryaları geçerek başarıya ulaşacaklar. Çok önemli bir yıl ve süreçte göreve geldiklerini unutmamalılar.

2024 yerel seçimleri kapıda. Bu sezon başarılı olamama gibi bir durum söz konusu dahi olamaz. Aksi halde bunun faturası siyaseten dahi ağır olur.

İlk tavsiyem, ilk önerim yeni yönetime ve mevcuttaki tecrübeli yöneticilere şudur. Her zaman söylediğim gibi takımı halkla buluşturmak istiyorsanız bazı radikal kararlar almak zorundasınız.

Ben Ereğli Belediyespor yöneticisi olsaydım. İlk önce altyapıya el atardım. Ben altyapıda kadromu şu şekilde oluştururdum.

Altyapıdan Sorumlu Sportif Direktör ataması yapardım. Bu kişinin illa yönetim kurulu üyesi olması gerekmiyor. Benim Altyapıdan Sorumlu Sportif Direktörüm Uğur Yalçın olurdu.

U-18 ve U-17 Liginden Antrenör Gürkan Eren, U-16 ve U-15 Liginden Fethi Çelikkol, U-14 ve U-13’te ise Fuat Günay’a görev verirdim. U-12 ve U-11 Ligi’nde ise zaten mevcutta görev yapan Tunahan Altuntaş’a görev vererek altyapıda adeta çığır açardım.

Adeta pastayı hazırladıktan sonra üstüne çilek olarak bütün kalecilerden sorumlu olarak Mustafa Tatar’ı göreve getirirdim.

Bu kadro halk nezdinde kabul gördüğü gibi Ereğli Belediyespor’a ilgiyi de artıracaktır. Kimseye akıl vermiyorum. Ancak tecrübelerime dayanarak fikrimi söylüyorum.

Tüm bu çalışmaları ise tamamen profesyonelce yapmış olduğumu ortaya koymak için A Takım Sportif Direktörlük görevine ise Taner Demirbaş’ı getirirdim. Altını özellikle çizmek istiyorum. Antrenör olarak değil, A Takım Sportif Direktörü olarak getirirdim. Teknik direktöre bir yardımcı hoca hakkı tanır ama ikinci yardımcı hoca olarak da Ercan Yaman’ı görevlendirirdim.

Bunları düşünmek ve bunları yapabilmek için uzaydan gelmek gerekmiyor. Görünen köyde kılavuz istemiyor. Hedefimiz iyi bir yapılanma ve hem takımı halkla buluşturma hem de başarı elde etmekse gerçeklerden kaçamayız.

Saymış olduğum isimler arasında birebir görüşmediğim hatta iletişim kurmak dahi istemediğim ancak yaptığı işleri takdir ettiğim isimler de yer alıyor. Ben işimi profesyonelce yaparım. Sevdiğim ile değil, işi bilenle çalışırım. Ancak sevdiğim kişi işi biliyorsa tabiri caiz ise ballı kaymak olur. Zamanla daha birçok konuya değineceğiz. Bu merhaba köşe yazısı oldu diyebilirim. Bu yazımdan sonra Takım takım sezon değerlendirmesinde kimsenin konuşamadığı ve karnından konuştuğu birçok konuya değineceğimden kimsenin şüphesi olmasın. Sağlıcakla kalın.

Makale: Kaan KOCAMAN