Öncelikle Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ve ekibini “bahis soruşturması” konusunda kutluyorum.
Elbette bu süreç sancılı geçecek. Lakin bu süreci yaşarken kurunun yanında yaşı da yakmamak lazım.
Sırf alt lig maçlarını izlemek için hesap açmış isimleri “bahisci” gibi göstermek pek adil olmadı diyebilirim. Son 5 yıl üzerinden yapılan soruşturmada illegal olmayan resmi bahis sitelerinin verileri ile yapılan soruşturma acaba yasa dışı bahisi teşvik eder mi?
Ama işin özetine bakacak olursak futbolcu, antrenör ve yöneticiler bahis oynama hakkına sahip değiller. Bu kadar futbolcu sözleşmelerini hiç mi okumadılar? Sırf nede olsa profesyonel oluyorum derken sözleşme maddelerini okumadıkları bu operasyon ile ayyuka çıktı.
Bahis oynayan hiçbir spor paydaşına acımıyorum. Bedeli neyse ödesinler. Hakemlerin ardından futbolcular, antrenörler ve yöneticiler derken gündem bir hayli yoğun geçecek.
Amatör futbola kadar bu soruşturma kapsamı genişler ise emin olun “neredeyse sporcu kalmaz” diyebiliriz.
Federasyon UEFA C diploması olan antrenörlere kadar incelemeyi sürdürüyor.
İsimleri açıklanan sporcular kendileri açısından rahatsızlık duymuş olabilirler. Ancak federasyon elinde delil belge olmadan kimseyi profesyonel disiplin kuruluna sevk etme hakkına sahip değil. Zaten kanıtlı, delilli ortada bir şey olmasa isim açıklayarak tazminat ödeyecek hataya düşecek kadar yanlış bir tutum sergilemeyecektir. Hani bazı futbolcular ismimizi açıkladılar diye tazminat hayali kurabilir. Küçük bir hatırlatma yapmakta yarar var. 1 gün dahi ceza aldığınız takdirde tazminat hakkınız söz konusu olmadığı gibi okumadığınız sözleşmenizde yazan “Türkiye Futbol Federasyonu adli makamlara kendisini şikayet hakkını kendi elinde bulundurmaktadır” maddesi ile şikayetiniz olduğunda yine TFF kurullarına yapabilirsiniz.
Cezalar pederpey açıklanıyor. Şimdi ise bölgemizi de yakından ilgilendiren 3. Lig için bekleyiş sürüyor.
Kısmen cezalar konusunda hepimiz fikir sahibiyiz.
Şayet süprizlere gebe bir durum yok ise !