TETİKER TEPKİ GÖRDÜ

Ereğli TSO iftarında Başkan Yaşar Tetiker “BİZ”yerine sürekli olarak “BEN” dedi ve Erdemir’i eleştirdi. Tetiker’in gıda ve inşaat gibi diğer sektörlerin sorunlarını gündeme getirmemesi tepki aldı.

Kdz. Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası’nın iftar yemeği Anadolu Otel’de gerçekleştirildi.

İftar yemeği ilgi gördü ancak Başkan Yaşar Tetiker’in kürsüde yaptığı konuşmasındaki sert ifadeler ve sürekli olarak “BEN YAPTIM”, “BEN ETTİM” gibi kendisini ön plana çıkartan ve ekip çalışmasını dikkate almayan konuşması eleştiri aldı.

TSO Başkanlığını sağlık sorunları nedeniyle bırakmak zorunda kaldığını ancak bu görevin kendisine yeniden nasıp oylduğunu belirten Tetiker, “Geldiğim zaman ne yazık ki bıraktığım Ereğli’den eser yoktu’ dedi.Zonguldak Valisi Ali Kaban ile birlikte iftardan bir saat önce Ereğli Organize Sanayi Bölgesi toplantısı yaptıklarını ifade eden Başkan Tetiker, OSB’nin güzel bir noktada olduğunu savunarak şunları söyledi: “2015 yılı mayıs ayından sonra bizim yılımız olacaktır. Bunun müjdesini buradan verebilirim. Burada inşallah 2 bin, 2 bin beş yüz kişi istihdamıyla inşallah Ereğli’nin önünü açacağız.” Tetiker, yerel yöneticilerden ve siyasetçilerden şikâyetçi olduğunu belirterek konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Şu anda maalesef gelinen noktada hem yerel yönetimlerden, hem yerel siyasetçilerden şikâyetçiyim. Bunlar bizim kardeşimiz, bağrımıza bastık, hiç problem etmedik. Seçerken de oy verdik. Ama gelinen noktada bırakın taş taş üstüne koymayı, konulan taşların bile engellenmesi söz konusu. Şimdi burada bunu tamamen yerel yönetime veya yerel yönetim yeni gelmiştir yerel siyasetçilere atfetmek istemiyorum ama yerel dinamiklerimiz maalesef hangi işe kalkarsak kalkalım, engellerle karşı karşıyayız. Bunun olmaması lazım. Ereğli’nin bu kadar hizmete, ekonomik güce ihtiyacı varken. Eskiden bunlar klasik metodu, herkes birbirinin ayağını çekerdi. Aman siyasette önüme geçmesin, küçükken engelleyelim diyerek vurun abalıya, ne kadar güçlü siyasetçi varsa sizi yok etmeye çalışırdı.

Erdemir’in özelleştirme sürecinden de bahseden Yaşar Tetiker, özellikle sac tüccarları ile ilgili yaptığı açıklamalar sonrası bazı kesimden eleştiri aldığını söyledi. Adapazarı’na kurulan Toyota Fabrikası’nı örnek göstererek; fabrikanın kurulmasa aşamasından önce TSO ve Toyota arasında imzalanan anlaşmadan bazı detaylar sunan Tetiker, oradaki birlikteliğe dikkat çekti. Başkan Tetiker, şöyle konuştu: “Bunu nasıl yapmışlar, kendi yöre siyasetçilerinin, yöre dinamiklerinin bir araya gelmesi, lafta, sözde değil, dilde değil, kalpte yürekte birlik beraberliği sağlayan insanlarla yapmışlar. Bize baktığında her şey birlik beraberlik kardeşlik senelerden beri. Sevgi barış dostluk, tamam güzel, ama arkadaş uygulama nerede?” Tetiker, konuşmasının ilerleyen bölümlerinde Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları’nin bazı işletme politikalarını eleştirdi. Ereğli’nin, kaybolduğu iddia edilen gücünü yeniden nasıl kazanabileceği hakkında da bazı tavsiyelerde bulunan Tekirer, özetle şu ifadeleri kullandı:

Erdemir’in 2006’da özelleşmesiyle Ereğli’den uzaklaşmış, yapmış olduğu hareketin en başında işçi maaşlarını yarı yarıya düşürmüş, bu durumu da Ereğli sineye çekmiş, akabinde tüccarı yok etmek için Ersem’i kurmuş, daha sonra nakliyeciyi yok etmek için Omsan’ı getirmiş, ben nakliye yaparım demiş ve sonuç almış bunlardan. Kimse sesini çıkarmamış.

Sizlerin sayesinde bu görev bize nasip olduktan sonra biz belirli tespitler yapmak zorundaydık. Ereğli nerededir? nereye gider? hangi çarelerle eski gücümüze kavuşuruz? ‘Allah kimseyi gördüğünden ayırmasın’ diye bir söz vardır. Eğer bu zenginlikleri görmeseydik problem değildi. Bu rakamları görmeseydik problem değildi. Madem bu rakamları gördük, tekrar o gücü, o ekonomik gücü yakalamamamız lazım. En azından kaybedilen katma değerleri sorgulayarak, hepsini kazanmasak da, belirli kayıpların karşısına alternatifler koymamız lazım. Bu alternatiflerin başında OSB, tersanelerin yeniden canlandırılması, öğrenci sayısının arttırılması, göreve gelir gelmez dekanımın bir talebi oldu. Şu projedeki binayı yaparsan ben de senin öğrenci sayını arttırırım dedi. Normal bir gelişme var, ama istediğimiz noktaya gelemedik. Geldiğimiz nokta kötü değil, ama istenen nokta yılsonu itibarıyla 5 bin civarında öğrenci sayısı, 2015 yılında da on binleri bulmamız. Bunların hiçbiri afaki rakamlar değil. Hedeflerinizde ısrarcı olursanız hiç biri erişilmez rakamlar değil.

Bunları yapacak olanlar bizleriz. Sizlerin destekleriyle yapacağız. Burada esas mesele, çektiğimiz sıkıntıların başında, dertlerimizin anlaşılmaz kısmı kendimiz tarafından. Dertlerimizi kendi dinamiklerimiz anlamakta güçlük çekiyor. Geçenlerde içi yanmış birkaç sac tüccarının İstanbul’da yapmış olduğu bir protesto gösterisini basite indirgeyerek önüme koyuyorlar. Bu mesele değil. Mesele Ereğli’de bir milyon ton alıcının gasp edilmiş, katma değeri yok edilmiş geleceğidir. Geleceğe sanayici umutla bakmadığı sürece o günü huzurlu geçirmez. Akıllı sanayici geleceğe bakar, geleceğinden şüphe duyuyorsa o gün mutsuzdur.

Ereğli’de altı yedi tüccar kaldı diyor yönetim kurulu başkanı. Olabilir. Problem değil. Ama tonaja bak. En az otuz bin ton ayda, düşmemek koşuluyla üçyüz altmış bin ton yapar yılda. Alıcılar buradalar, hepsi sağ. Bir milyon ton sac alıyorlar. Bunu bir tarafa bırakıyor, beş altı sac tüccarının yaptığı gösteriyi bize anlatıyor. Olayı saptırma bizi engellemez. Gözünü kapatan kendine gece yapar. Bize gece yapamaz. Her platformda bunları savunacağız inşallah. Her platformda sizden aldığımız güçle Ereğli’nin eski ekonomik gücünü tekrar kazanmaya uğraşacağız. Bu bir ekmek kavgası. Bunun haricinde konuşacak pek çok konu var. Ramazandan sonra tekrar bir araya gelmeye çalışalım. Meslek komitelerinin üyeleriyle birlikte buraya davet etmek istiyoruz. İnşallah bu kısmi şekilde olabilir. Bu toplantıları acil olarak yapmamız lazım.”