Genel Gündem Siyaset Tüm Manşetler

Tutuklanmasına karşı çıktı.

Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafını atan kişinin tutuklanmasına karşı çıktı…

Tutuklanmasına karşı çıktı.

Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafını atan kişinin tutuklanmasına karşı çıktı…

CHP Zonguldak Milletvekili, Avukat Ünal Demirtaş, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlaması istemi ile TBMM Başkanlığı’na bir soru önergesi verdi. Demirtaş, önergede Kdz.Ereğli Kaymakamlığı önüne Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafını atan kişinin tutuklanmasına karşı çıktı.

CHP’li Demirtaş, Zonguldak’ın Kdz. Ereğli İlçesi’nde, kaymakamlık binasının girişinde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafını yere attığı gerekçesi ile gözaltına alınan kişinin, tutuklanmasını meclis gündemine taşıdı.

CHP Zonguldak Milletvekili Avukat Ünal Demirtaş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Çubuk’ta “linç” girişiminde bulunulduğunu ve hiçbir sanığın tutuklanmadığını hatırlattığı önergesinde şunları ifade etti;

KİTLESEL LİNÇ GİRİŞİMİNE TUTUKLAMA YOK

“11 Aralık 2021 tarihinde Zonguldak’ın Kdz. Ereğli İlçesi’nde A.Ç isimli bir kişi, kaymakamlık binası girişinde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafını yere attığı gerekçesi ile gözaltına alınmış, devamında da tutuklanmıştır.

21 Nisan 2019 tarihinde, Çukurca’da şehit düşen Piyade Er Yener Kırıkçı’nın Ankara Çubuk’taki cenazesine katılan Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindekilere yönelik linç girişiminde bulunulmuştur. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na yumruk atılması, tekmelerin savrulması, taşlı ve sopalı şekilde, başta Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğluolmak üzere, CHP Heyeti’ne yönelik “linç girişiminde” bulunulmasına rağmen açılan davada ise 36 sanıktan hiç birisi tutuklanmamıştır. Yargılama halen tutuksuz devam etmektedir” dedi.

Her iki olay değerlendirildiğinde; bir tarafta bir fotoğrafın yere atılması şeklinde gerçekleşen bir eylem sebebiyle şüphelinin tutuklanması tedbirine başvurulmuş, diğer tarafta taş sopa ve fiziki saldırı yolu ile kitlesel olarak linç girişimi gerçekleştirilen bir eylem olmasına rağmen tutuklama tedbiri uygulanmamıştır. Her iki olayda suçun ağırlığına göre değerlendirme yapıldığında bir tarafta başka kişilere zarar verilmeyen bir eylemde tutukluluk tedbiri uygulanırken, diğer tarafta ise doğrudan kişilere zarar verme kast ve planı olduğu açık olan olayda Ceza Muhakemesi tedbirleri uygulanmamıştır.

ANAYASA’YA AYKIRI

Bu iki olayda, yasa ve yasalarca belirlenmiş ceza muhakemesi tedbirlerinin, suçu işleyen kişi ya da suçun yöneldiği kişilere göre değiştiği ortaya çıkmaktadır. Bu durum açıkça; İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi‘nin 7’inci maddesindeki; “Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetilmeksizin yasanın korunmasından eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir” düzenlemesi ile Anayasa’nın 10’uncu maddesindeki; “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir” düzenlemesine açıkça aykırılık teşkil etmektedir.

Bu düzenlemeler ile hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devletinde, yasalar önünde herkes eşit olduğu, kanunlarda öngörülmüş olan ceza muhakemesi tedbirlerinin, kişilerin kimliklerinden bağımsız olarak, eşitlik ilkesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

EŞİTLİK İLKESİ FİİLEN UYGULANMIYOR

10 Aralık 2021 tarihinde Adalet Bakanlığı’nın 2022 yılı bütçe görüşmeleri sırasında Adalet Bakanı olarak yaptığınız konuşmada; “ Milletimiz yargıdan temel olarak şunu bekliyor: “Ben bu ülkenin eşit, onurlu, özgür bir vatandaşı olarak bir haksızlığa uğradığımda hakkım gecikmeden, adalet gecikmeden ve beni yormadan tecelli etsin ve yerini bulsun.” … “Bilindiği gibi tutuklama, bir cezalandırma aracı değil, bir tedbirdir ve bu anlayışla, 2019 yılında birinci yargı paketinde tutukluluğa azami süre getirdik ve bu yargı paketiyle, eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamalarının suç oluşturmayacağı yönündeki ilkeyi güçlendirdik. Çünkü biz, ifade hürriyetinin, eleştirinin, düşünce açıklamanın demokratik hukuk devletinin temel unsuru olduğuna inanıyoruz” şeklinde görüşlerinizi ifade ettiniz.

Ancak yukarıda örnekleri verilen iki olay, TBMM’de Bakanlığınız bütçe görüşmeleri sırasında yaptığınız konuşmanın sadece sözden ibaret olduğu, yasalar önünde eşitlik ilkesinin fili olarak uygulanmadığı, aleyhine karşı suç işlenen kişi, kendi partinizin Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan olduğunda, söz konusu yasa maddelerinin yargı ilkelerine ve yargı paketlerine işlemediği açıkça görülmektedir. Tam da bu nedenle ülkemizde bugün yargıya güven yüzde 30’ların altına düşmüş durumdadır

YARGIYA GÜVEN YOK OLUYOR

Ünal Demirtaş önergesinde şu soruların yanıtlanmasını istedi;

1)“Bilindiği gibi tutuklama, bir cezalandırma aracı değil, bir tedbirdir” demenize ve buna yönelik yargı paketi çıkarmanıza rağmen aleyhine suç işlenen kişi Genel Başkanınız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olduğunda, size bağlı savcılar neden bu ilkeleri uygulamamaktadırlar?

2)Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere, CHP Heyeti’ne yumruk, tekme, taş ve sopa ile linç girişiminde bulunulan olayda, 36 sanıktan hiç birisinin tutuklanmamasına rağmen, Ak Parti Genel Bakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir fotoğrafının yere atılması şeklinde bir demokratik eylem gerçekleştiren vatandaşın tutuklanmasının sebebi nedir?

3)Yasa ve ceza muhakemesi tedbirleri suçu işleyen kişi ya da suçun yöneldiği kişilere göre değişmekte midir?

4)Anayasa’nın 10’uncu maddesine göre; yasalar kanun önünde eşit düzenlemesine rağmen, suçun ağırlığı ile orantılı olmayan şekilde tedbirlerin uygulanmasının sebebi nedir?

5)Ceza muhakemesi tedbirlerindeki bu çelişki, zaten çok düşük olan yargıya ve hukuka güveni daha da zedeleyemeyecek midir?

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL