enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
42,5636
EURO
49,6783
ALTIN
5.768,67
BIST
11.007,37
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Zonguldak
Yağmurlu
13°C
Zonguldak
13°C
Yağmurlu
Salı Az Bulutlu
13°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
12°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
12°C
Cuma Hafif Yağmurlu
12°C

Gençlerin Önündeki: Prosedür Duvarı

Takvim yaprakları 2022’yi gösterdiğinde, elimde telefonla Zonguldak’ta amatör futbol maçlarını çekmek için ilk adımımı attım. O günden bugüne, 2025’in sonlarına yaklaştığımız şu günlerde tam 400 maç çekimi sığdırdım hayatıma.

Dile kolay… 400 maç.

Bu dört sene içinde neler mi yaşadım? Yağmurda ıslandım, soğukta ellerim dondu, güneşte ensem yandı, tehdit edildim, Gazipaşa’da önüm kesildi, tribünde sözlü ve fiili saldırılara maruz kaldım. “Burayı çekemezsin” diyen kabadayılarla da uğraştım, “Aferin oğlum, bu çocukları gösteriyorsun” diyen babalarla da kucaklaştım. Ama hiçbir zaman vazgeçmedim. Neden mi? Çünkü benim kameramın arkasında şahsi bir menfaat değil, o sahada parlayan genç yeteneklerin “keşfedilme umudu” vardı.

Ancak son bir-iki aydır yaşadıklarım, tribündeki tehditlerden çok daha ağır geliyor insana. Çünkü bu kez karşımda kabadayılar değil, maalesef ki “anlamsız bir prosedür duvarı” var.

Yıllardır sayısız maç çekimini yaptığım, hatta bazen günde 4 maç çekimi yaptığım, bana çekim yapmam icin protokol tribün kapısının sayısız kez açıldığı Kdz. Ereğli Beyçayırı Sahası’nın kapıları, “Çekim iznin yok” denilerek yüzüme kapandı. Sebebini araştırdım, öğrendim (Yayın hakları olan Kdz. Ereğli Bld maçı kaçak olarak tribünden çekilmiş), dilekçemi verdim. Kdz Ereğli Gençlik Spor’a, oradan ASKF’ye uzanan bir bürokrasi zincirini takip ettim.

Aldığım cevap ne biliyor musunuz?

“Basın olman lazım. O da yetmez, RTÜK’ten çekim onayı alman lazım.” Şaka değil tamamen gerçek!

Ben Süper Lig yayın ihalesine girmiyorum. Ben Zonguldakspor’un ya da Ereğli Belediyespor’un yayın hakları olan 3. Lig maçlarını çekip kaçak yayın yapmıyorum.

Ben, U-14’teki çocuğun attığı çalım görülmeye değer diye oradayım.

Ben, Süper Amatör’de ter döken genç kalecinin kurtarışı arşivlerde kaybolmasın diye oradayım. U-14 maçının RTÜK onayıyla ne ilgisi olabilir? Süper Amatör Küme’de oynayan bir gencin golünü YouTube’a koyup, belki bir menajerin ya da hocanın dikkatini çekmesini sağlamanın kime ne zararı var?

Bartın’da, Sakarya’da, Zonguldak Merkez, Çaycuma, Devrek’te önüme çıkmayan bu prosedür duvarı neden Beyçayırı Sahası’nda karşıma çıkıyor ?

Bugüne kadar çektiğim 400 maçın tek bir tanesinde bile “kişilik haklarına saldırı” şikayeti almadım. Kim olduğum belli, ne yaptığım belli, niyetim belli. Ortada bir ticari rant kavgası yok, ortada Zonguldak gençliğine karşılıksız bir hizmet var.

Siz benden “basın kartı” veya “RTÜK belgesi” isterken, aslında o belgeleri değil; o çocukların görülme hakkını ellerinden alıyorsunuz. O sahalarda benim kameram yoksa, o gençlerin yetenekleri sadece o gün maça gelen 50 kişinin hafızasında kalıp silinecek. Ben ise o anları ölümsüzleştiriyorum.

Beni tribündeki saldırılar yıldırmadı, bu bürokratik engeller de yıldıramayacak. Basın kartını sormadan önce, lütfen vicdanınıza şu soruyu sorun:

“Bu adamın kamerasını kapattırınca Zonguldak Amatör Futbolu ne kazanacak? Ama kapatırsanız, kaç genç yetenek kaybedilecek farkında mısınız ?”

Ben isyan ediyorum. Kendim için değil, sesi duyulmayan, yeteneği görülmeyen o pırıl pırıl gençler için isyan ediyorum. Ve buradan sesleniyorum: Prosedürleriniz, o çocukların hayallerinden daha büyük olmamalı.

Gerekirse yine basın olurum, yine o prosedürleri aşarım. Ama unutmayın; benim asıl kimliğim cebimdeki kartta değil, gençlerin yanında duran kalbimdedir.

Ben buradayım, gençlerin yanındayım ve kolay kolay da gitmiyorum.

Yazarın Diğer Yazıları
REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.