Genel Gündem Tüm Manşetler

BU ACIYA YÜREK DAYANMAZ…

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde bir alış veriş merkezinin 10. Katından kendisini boşluğa bırakarak yaşamına son veren 15 yaşındaki lise 10. Sınıf öğrencisi Melis Kuyumcuoğlu, Elmatepe mahallesinde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze..

BU ACIYA YÜREK DAYANMAZ…

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde bir alış veriş merkezinin 10. Katından kendisini boşluğa bırakarak yaşamına son veren 15 yaşındaki lise 10. Sınıf öğrencisi Melis Kuyumcuoğlu, Elmatepe mahallesinde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı.

Ereğli’ de dün okul arkadaşlarından ayrıldıktan sonra şehir merkezinde ki alış veriş merkezinin 10. Katına çıkan 15 yaşındaki lise 10. Sınıf öğrencisi Melis Kuyumcuoğlu, kendisini boşluğa bırakmış, olayda hayatını kaybetmişti. Genç kızın cansız bedeni olay yerinde yapılan incelemenin ardından otopsi için Ereğli Devlet hastanesine kaldırıldı. Yapılan otopsinin ardından ailesine teslim edilen Melis Kuyumcuoğlu için Elmatepe Mahallesi Elmatepe camisinde cenaze namazı kılındı. İkindi namazına müteakip kılınan cenaze namazına Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Milliyetçi Hareket Partisi İlçe Başkanı Rahman Demirtürk, Miili Eğitim Müdürü İsmail Aksoy, TSO Yönetim kurulu başkanı Aslan Keleş ve yöneticileri ile üyeleri,  önceki dönem belediye başkanı Halil Posbıyık, öğrenciler, öğretmenler ve yakınları katıldı.

İkindi namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Melis Kuyumcuoğlu aile mezarlığında son yolculuğuna uğurlandı.

SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARI DİKKAT ÇEKTİ…

Diğer yandan dün kendisini boşluğa bırakarak yaşamına son veren Melis Kuyumcuoğlu’nun sosyal medyada paylaştığı yazılar ise dikkat çekti.

İŞTE O YAZILAR

Bazen bir insanın tek bir sözü sizi öldürebilir ve dünyanın hiçbir yerinde cinayet sayılmaz bu.

Lan ben herkese kötü ve kırgın ölücem.

Güldüm ve sustum sadece. Bu da intihar etmektir bence.

Tabutta yattığım gün son kez kuyumu kazacaklar.

Kaybedecek bir şey yok, korkulacak kıvamdayım.

Ben kendimle hep harp halindeyim bence sen kafana sıkamazsın.

Soğuk bir merminin yolunu kaybettirecek kadar gece bakıyor gözlerim. Düşünmek; sıklıkla tercih ettiğim bir intihar yöntemi.

Başıma bir silah daya ve duvarları beynimle boya.

Sizi ağlatan, üzen, terk eden insanları affetmeyin. Çünkü ikinci şans her zaman için iyi bir fikir olmayabilir. İlkinde yaralayan ikincisinde öldürebilir. Ve siz ölmeyi hak etmiyorsunuz.

Yaşadıklarımı hak edecek kadar kötü birisi miyim?

Odamın duvarlarına sorun beni, o anlatsın size.

Önünüzde defalarca ağladım, yaralarımı açtım, suratımı astım biriniz bile ‘neden bu haldesin?’ diye sormadı. Ben her şeye rağmen her seferinde tekrar tekrar düştüğüm çukura bir halat atıp beni kurtarmanızı bekledim. Üzgünüm uzun zamandır insanlara olan inancımı yitirdim.

Ölümün sesini duymadım. Onunla sohbet ettim.

Çok sustum, siz rahatsız olmayın diye. Susmaya alıştım, yutkunmaya, ölmeye..

Gece saat bilmem kaç. Ruhunda sızı. Bir yerlerde yumruk var demi? Her şeyi içine sok. Dibine kadar çek acını. Ağla, ellerini parçala, mahvet kendini. Sessiz bağırışları kim duyar? Kim gerçekten canının yandığını hisseder? Kim sımsıkı sarılıp gözyaşlarını siler? Ben söyleyim. KİMSE.

Öyle bir uçuruma düştüm ki… Ne geleceğe ait plan yapabiliyorum, ne de geçmişe dönebiliyorum. Dibe çakılmayı bekliyorum sadece. Beni defalarca aynı yerden bıçaklasalar, bu kadar acıtmazdı.

Bir insanı silahla da öldürebilirsin, kelimelerle de.

Kime sığınırsam sığınayım kendimden kaçışım yok. Kaçmak istiyorum herkesten  en çok da kendimden.

Sen bu çağın ruhu için sevilmeyecek tek kızısın ve günün birinde bir çukurun dibinde, attıkları ilk iple kendini asacaksın.

Başkalarını öldüren şeyler beni yaşatıyor.

Günün birinde, kendimi bir öğleden sonra, tek başıma kafamda bir sürü şey kurduktan sonra görmüştüm. Kımıldamadan, taş kesilmiş gibi duruyordum.

Nefes almak için açtığın pencereden, at kendini.

Yürüdüğün yolun sonu uçurum ve sen bunun farkındasın.

Uzun süredir yarın ne olacak kaygım yok. Yarına dair beni motive eden bir şey de yok. Sadece düşünüyorum ve yarın oluyor, o kadar.

Sen onu öldürmek istiyorsun, her defasında ben ölüyorum.

‘Seni öldüreyim mi?’ diye sordu. ‘Öldürsene.’ dedim. Başımın arkasından tutup yaklaştırdı kendine. Ve eğilip usulca fısıldadı kulaklarıma… ‘Biraz daha… yaşa…

Bazen ölemezsin. Bütün koşullar uygunken bile ölemezsin.

Son sürat sana doğru koşarken beni vurdular. Sen vurdun demiyorum ama beni vurdular.

Ve son paylaşım:

İliklerimize kadar sevilmeye ihtiyacımız var.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL