Bir siyasetçi, bir devlet adamı nasıl böyle konuşur?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, partisinin Kdz. Ereğli İlçe Teşkilatı’nı ziyaret etti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç dün gerçekleştirdiği Alaplı programının ardından bugün de Kdz. Ereğli’ye gelerek bazı ziyaretler gerçekleştirdi.

Öztunç ilk olarak CHP Zonguldak Milletvekilleri Ünal Demirtaş ve Deniz Yavuzyılmaz ile birlikte CHP Kdz. Ereğli ilçe Başkanlığını ziyaret etti.

Burada Alaplı programını kısaca değerlendiren Öztunç ardından yaptığı açıklamalarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sert eleştirilerde bulundu. Öztunç, Sayın Cumhurbaşkanı Cumhuriyet Halk Partili belediyeler bu pandemi sürecinde milletin yanında oldu, her türlü desteği verdi. 2 milyar 500 milyonluk nakdi destek verdi. Yüzbinlerce insana gıda yardımı yaptı. Evet millet aç ve sen doyuramıyorsun. Kalk o koltuktan yerine gelenler bak nasıl doyuracak göreceksin. Bir de diyor ki nankör, yahu millet nankör denir mi?

Öztunç, CHP’nin iktidara yürüdüğünü iddia ederek, genel seçimlerde Zonguldak’tan en az üç milletvekili istediklerini söyledi. Öztunç, yaptığı konuşmada ayrıca şu görüşlere yer verdi;

“BİR SİYASETÇİ, BİR DEVLET ADAMI BÖYLE NASIL KONUŞUR?”

Hükümet iyice şaşırdı. Ne yapacağını şaşırdı. Sorular soruyoruz, sorulara cevap veremiyor.  Cevap veremediği gibi de artık iradesini o kadar kaybetmiş ki, tuhaf tuhaf bir siyasetçinin söylemeyeceği, bir devlet adamının asla söylemeyeceği şeyler söylüyor, konuşuyor.

Sayın Cumhurbaşkanı birkaç gün evvel çıktı dedi ki; ‘Millet aç diyorsunuz millet açsa siz doyurun’ dedi. Bunu söyledi bir Cumhurbaşkanı.  Ben ilk duyduğumda acaba yanılıyor muyum, yanlış mı duydum deyip defalarca izledim ama doğru duymuşum. Bir siyasetçi bir devlet adamı böyle bir şey söyler mi, söyledi. Millet aç kardeşim aç, sen inanmasan da aç, görmesen de aç. Gözün var görmüyor, kulağın var duymuyor. Ama millet aç.

Milletin aç olduğunu görmek istiyorsan bırak sarayı gel Zonguldak’a, 11 yaşındaki bir çocuğu dinle. 11 yaşındaki çocuğa hayalin nedir diye soruyorlar, hayalim eve yemek götürmek diyor. 11 yaşındaki çocuğun hayalinin oyun oynamak olması gerekiyor.  Hayalinin büyüyünce doktor olacağım, öğretmen olacağım, polis olacağım demesi gerekiyor. Çocuk hayallerini bırakmış diyor ki eve yemek götürebilmek. Yavruların, çocukların hayallerini çaldınız. Bir de lafa gelince millet aç değil diyor.

Sayın Cumhurbaşkanı Cumhuriyet Halk Partili belediyeler bu pandemi sürecinde milletin yanında oldu, her türlü desteği verdi. 2 milyar 500 milyonluk nakdi destek verdi. Yüzbinlerce insana gıda yardımı yaptı. Evet millet aç ve sen doyuramıyorsun. Kalk o koltuktan yerine gelenler bak nasıl doyuracak göreceksin. Bir de diyor ki nankör, yahu millet nankör denir mi?

“BİR CUMHURBAŞKANI, BİR SİYASETÇİ MİLLETE NANKÖR DİYEMEZ, DEMEMELİDİR…”

Bir Cumhurbaşkanı, bir siyasetçi millete nankör diyemez, dememelidir.  Diyorsa iradesini kaybetmiştir. Bu millet 19 yıldır sana oy veriyor, 19 yıldır iktidarsın asıl nankör sensin. Nankör arıyorsan aynaya bak, nankör olan sensin Sayın Cumhurbaşkanı. Daha ne yapacak sana bu millet, oy istedin oy verdi vatandaş sana. Han, hamam, yat kat, gemicikler, gemiler, saraylar her şeyi bu millet sana verdi. Kasımpaşa’dan çıkmıştın bir yüzükten başka bir şeyim yok diyordun, şimdi maşallah her şeyin var bir de sana bunları veren millete nankör diyorsun. Yazıklar olsun sana. Bu millet kendisiyle inatlaşan ve kendisine hakaret edenlere gereken cevabı da sandıkta verir. Vermiştir sana da verecek cevabını. Üzülüyor insan bir ülkenin Cumhurbaşkanı çıkıp da vatandaşına nankör der mi? Dememelidir.

“İYİCE ROTASINI KAYBETTİ, NE YAPACAĞINI ŞAŞIRDI”

İyice rotasını kaybetti, ne yapacağını şaşırdı. Oylarının düştüğünü görüyor. Aciz yerine   düşüyor, sorulara cevap veremiyor. 128 Milyar Dolar nerede? Diye soruyoruz. Cevap yok. 10 bin Dolar rüşvet alan siyasetçi kim, nerede? Diyoruz cevap yok. Damat nerede diyoruz? Tık yok, cevap yok! Yıldırım Demirören’e verilen 750 milyon Dolarlık kredi nerede diyoruz? Cevap yok. Biz sordukça milleti nankörlükle suçluyor. Biz sordukça başka şeyler söylüyor. Yazıklar olsun demekten başka söyleyecek bir şeyimiz yok.

“BİZ CESARETLE BU TİP KONULARIN ÜZERİNE GİTMEYE DEVAM EDİYORUZ,EDECEĞİZ…”

Bugün medyaya düştü; Sayın Cemil Çiçek’in bu mafya ilişkilerine ilişkin bir açıklaması var. Sayın Cemil Çiçek diyor ki; ‘Bu işlerin binde biri doğru ise felakettir diyor. Siyasetçilerin arabasının bagajına paralar konuyorsa bunlar konuşulmayacak mı, Değerlendirilmeyecek mi?’ Minvalinde bir şeyler söylüyor. Sayın Cemil Çiçek, bunu millete söyleme. Bunu Erdoğan’a söyle. Sen, onun yüksek istişare kurulu üyesisin. Siz o yüksek istiare kurulunda ne yapıyorsunuz. Tavla mı oynuyorsunuz, lak lak mı yapıyorsunuz, çay, kahve mi içiyorsunuz, muhabbet mi ediyorsunuz? Çık Cumhurbaşkanına de ki; ‘İddialar böyle, bunlar çok ciddi’ de. Yoksa tribüne oynama Sayın Cemil Çiçek. Şunu söylüyorsa; ‘Ben millete söylerim, Erdoğan sen anla’ diyorsa o ayrı. Onu da açık yüreklilikle söylemesi gerekir. Biz cesaretle bu tip konuların üzerine gitmeye devam edeceğiz.

“BİZ ZONGULDAK’TAN  EN AZ ÜÇ MİLLETVEKİLİ İSTİYORUZ…” 

İnşallah 2023’de mi olur daha erken mi olur, en geç 2023’de yapılacak bir seçimde Millet İttifakı olarak, Cumhuriyet Halk Partisi olarak iktidara geliyoruz. Bunu herkes görüyor. Tayyip Erdoğan da gördüğü için çıldırıyor, deliriyor. O yüzden böyle saldırganlaşıyor, böyle aczi yete düşüyor. İnanın, güvenin Cumhuriyet Halk Partisi hızlı adımlarla iktidara yürüyor, koşuyor. Ereğli’de bunu yaşadık, Zonguldak’ta yaşıyoruz. Ereğli’de, Alaplı’da belediyelerimizi aldık inşallah önümüzdeki seçimde kaybettiğimiz Zonguldak’ı yeniden alacağız. Zonguldak’ın 5 milletvekili var, 2 milletvekili az. Biz en az üç milletvekili istiyoruz Zonguldak’tan. Bunun için çalışmak, çabalamak zorundayız.”

Öztunç, ilçe başkanlığında bir süre daha partililer ile görüştükten sonra Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halik Posbıyık’ı makamında ziyaret etti.